24 Şubat 2009 Salı

Hastahane Günümüz :)


Merhabalar,
Bu sabah 09:00 gibi evden çıktık doktora gitmek için. Kuzuma hiç birşey yedirmeden açı açına çıktık tabi :( Hatta tuvalete bile götürmedim belki idrar tahlilide isterler diye. Bu nedenle bir tane de yedek pantolon koydum çantama ne olur ne olmaz diye. Gittik bugün ki doktorun odasına gönderdiler. 15 dk kadar bekleyip muayeneye girdik. Yine ilk olarak sırtını dinledi tabi :) tükrük için kültür aldı azğızdan, kan tahlili ve ciğer filimlerini istedi bu kez. Evet ilgi birden arttı :) gittik kültürü teslim ettik kan alma odasına girdik ama soykan hemen anladı birşeyler olacağını :)) Başladı çığlığa, daha birşey olmadan ağlıyor :)) Sonra oturulan koltukta alamayız daha küçük dediler. Bir tane oda ya girdik sedyeye yatırdık. Ama bu sefer de damarı yok yani var da yok :)) bulamıyorlar. İki kolunu da aradılar sonunda sol kolunda minicik bir damar buldular. Tabi soykan geçen 5 dk boyunca hep çığlık attı :)
2 tüp kan alındı bebişimden. Tabi bu arada ağlarken bizim ki çişini de kaçırdı :) İyi ki çantama pantolon koymuştum yoksa rezil olacaktık ( sopa ) :) Hemen gittik tuvalette değiştirdik üzerini. Sonra röntgen için sıra aldık sıramız gelince girdik orda da bastı çığlığı :))
Ne çok ağlıyor benim oğlum laf aramızda birde çok korkak :))))
Yatırdık sedyeye üzerini tam çıkarmadan sadece kazağını çıkarttı doktor üşümesin dedi tşörtle çekildi röntgeni tabi bu 2-3 dk süre içerisinde hala ağlıyor bizim ki :)
Doktorda bana diyor ki gelmeden önce ev de anlatın röntgen çekileceğini :)) sanki çocuk 10 yaşında daha 3 yaşına girmedi benim kuzum nerden anlasın üstelik tam kounşmuyo bile anlarmı röntgeni falan :) Neyse tahlil sonuçları öğleden sonra alıncak dediler. Saat 1 gibi eve geldik eşim şuanda hastahanede sonuçları bekliyor inşallah hepsi temiz çıkar. Sonucu yazıma kısa bir not olarak ekleyeceğim :)
Son olarak bugün doktora gittik ya bizim ki turp gibi oldu ( sopa ) :)))
Arada bir burnu akıyor iki öksürüyor o kadar dün akşama kadar gözlerinden yaş damlıyordu :)
Çocuk işte...
Herkese bol sağlık diliyorum hasta olanlara da acil şifalar.
Sevgiler.
Not: Çok şükür sonuçlarımız temiz çıktı :) Sadece kan değerleri biraz düşükmüş o kadar. Buna da şükür. Allah hasta olan herkese acil şifalar versin. Çok zor gerçekten. Takibiniz için hepinize çok teşekkür ederim.

23 Şubat 2009 Pazartesi

Sıradan birgün ve oğluşum hasta :((


Bugünde sıradan birgün benim için, oğlum yaklaşık 10 gündür rahatsız. Bir çok belirti var vücudu iflas etmiş durumda sanki :(

Ateş, öksürük,nezle,grip en başlıca belirltileri. Gözleri öyle baygın ki bakarken hiç hali yok kuzumun. Günlerdir böyle. 2 kez doktora götürdük ama tek yaprıkları şey steteskopla sırtını dinlemek ve boğazına bakmak. Bu kadarcık muayeneyle herşey tamam sağlık karnesine 3-4 ilaç yazdı gönderdi bizi. Günde saat başı 5 tane ilaç kullanıyorum ama hiç birşey fayda etmiyor. Bugün hastane müdürünü arayıp derdimi anlattım. Tabi anlayacağı dilden. Yoksa iyi niyet herşeyi çözmüyor. Bazen sesin yükselmesi gerekiyor ki adam yerine konulasın. Öğeleden sonra gelin ben ilgilenicem sizinle dedi. Birazdan hazırlanıp gideceğiz oğlumla bakalım nasıl bir ilgi göreceğiz bu sefer. Film çekmeklerini isteyeceğim. Çok kötü tıkanık ciğerleri nasıl öksürüyor kuzum. Öksürmemek için nefesini tutuyor :(( Annesinin kara kuzusu o, canım oğlum benim inşallah kısa sürede iyileşirsin o gülen gözlerin yine gülümseyerek bakar bana.
İnşallah bu kez beklediğim sonucu alırım. Yarın gelişmeleri aktarırım artık bu aralar kendime fazla zaman ayıramıyorum bu nedenle de içimdekileri yazıya aktaramıyorum.
Sanırım biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Kendimi çok fazla yoruyorum. Şu günler bir geçse, şu sıkıntılar bir bitse başka birşey istemiyorum.
Neyse Allah dermansız dert vermesin yine de.
Sevgiler şimdilik.

20 Şubat 2009 Cuma

Biri Bizi İzliyor Mu ?


Dün akşam haberlerinde bu haberi izlediğimde gerçekten ürktüm. görüntü son derece ürkütücü ve ilginçti. gökyüzündeki bir bulut'un bu şekilde bir hal alması ve bizi izler gibi görünmesi gerçekten çok ilginç. İnsan bazı şeyleri düşünmeden edemiyor. Görmeyen arkadaşlarımız olabilir diye sizlerle de paylaşmak istedim. Bu görüntü Konya'nın bir köyünde çekilmiş. 18 yaşındaki bir genç amcasıyla birlikte sabahın erken saatlerinde işe gitmek için sokağa çıkıyorlar ve gökyüzündeki bu ilginç görtüyü fark edip cep telefonuna kaydediyorlar.
Ben videoyu ekleyemedim ama sayfa linki veriyorum izlemek isteyenler olursa bu linkten izleyebilirsiniz.

Biraz daha uğraştım ve videoyu ekledim. Burdan izleyebilirsiniz.

19 Şubat 2009 Perşembe

19.02.1985 Ingaaaaaa


Evet bugün benim doğum günümdü malumunuz bayanların yaşı sorulmaz ama ben başlıkta da belirttim kaç yaşıma girdiğimi sormanıza gerek kalmadı yani :)
24 olduk artık yaş kemale erdi gibi geliyor bana, neden derseniz garibime giden şeyler oluyor günlük yaşantımda yaşla ilgili mesela tv de bi yarışma programında kızın yaşını soruyorlar 21 diyor ben kalakalıyorum öylece :)) Benden bile küçük diyorum :)) Bu aralar iyice demeye başladım bunu kendime ilerleyen yaşımla birlikte komplekslerimde ortaya çıkmaya başladı sanırım :))
Bu arada bu kadar geç yazmamın nedeni sabahtan bu yana internetimiz yoktu hatlarda arıza varmış. Şans işte :)) Neyse geç oldu ama 24 den önce yazmayı başardım :)
Özel bir planımız yoktu doğum günüm için eşimse unutmuştu ben hatırlattım :))
O kadar yoğun ki bu aralar günlerden ne, ayın kaçı onu bile bilmiyor aşkım :))Ama sorun olmadı benim için anlıyorum onu.
Sadece en sevdiğim muzlu pastadan aldık pastaneden iki koca dilim yedim :))
Birazdan da film izleyeceğiz birlikte. Son olarak iyi ki doğmuşum diyorum :))
İyi ki varım, iyi ki varsınız...


17 Şubat 2009 Salı

Ödül Sırası Bende :))


Evet hayatımda ilk kez bir ödüle layık görüldüm :) Tabi okul hayatımdaki katıldığım müsamerelerden aldığım hediyeler hariç :))
Sevgili Bulut bu ödülü bana layık görmüş sağolsun. Kendisine burdan bir kez daha teşekkür ediyorum. Benimde layık gördüğüm birileri var tabi gerçi biraz git-gel olacak ama daha önce bu ödülü alan arkadaşlarım bi teşekkür etseler de yeterli :))
Blog arkadaşlarım kısıtlı olduğu için bu şekilde bir uygulama yapmaya karar verdim :)
Öncelikle Blog açmama yardımcı olurken tanıştığım arkadaşım Berrin'e :)
Sonra Aylincim'e. Sonra sevgili Muhabbet Çiçeğim'e. Sonra sevgili Kum Saati'ne. Sonra sevgili Özlem'e. Son olarakta iade sanmaması dileğiyle sevgili Bulut'a :))
Bende seni bu ödüle layık gördüğüm için geri gönderiyorum.

( ödülüme gülmeyin lütfen bunu bulabildim :))))))))))) )

16 Şubat 2009 Pazartesi

Umut Ve Umutsuzluk...


Uzun uzun zaman oldu bloguma içimi dökmeyeli, kendi halimde bir insan oldum son zamanlarda elimi ayağımı çektim herşeyden. Ne açıp okudum yazılanları nede yazmak geldi içimden. Arada dalgalanırya deniz, dalgalar kıyıya doğru çarpar hırçınca işte bende dalgalandım bu ara. Dalgalarım kıyıya çarptıkça hızla, içime kapandım korkudan. Geri çekildim her bir dalgada. Her güne biraz daha iyi başlamak istedim ama olmadı. Gel-Git ler yaşadım en çok da. İnsan bazen derin bir kuyuya hapsolmuş bulur kendini. Çıkmak için tek çare kendisidir ve ne zaman isterse o zaman çıkar o kuyudan. Ta ki içindeki ses ona '' hadi artık '' diyene kadar. Önümde iki yol vardı sadece, ya umut edip bu karamsarlıktan çıkmak, hayatın tadına varmak. Yada umutsuzluğuma kapılıp kendi içimdeki umutsuzlukla yaşamaya alışmak...
Ben içimdeki sesi dinledim ve çıkmak için ilk adımımı attım yer yüzüne :)
Umarım bir daha tökezlemez ayağım, zira düşmek istemiyorum o kuyuya çıkması gerçekten zor ve zahmetli :))

Hepinize sevgiler...