12 Aralık 2011 Pazartesi

1 yıl.. 1 ay.. 6 gün sonra..

Merhaba,
Biliyorum çok uzun zaman oldu uğramayalı, uğrayamayalı.. Tam 1 yıl, 1 ay, 6 gün önce yazmıştım en son.. Ama nedenlerim çok.. Çok şey değişti hayatımda.. Sadece uğramak istedim, içimdeki amansız fırtına dan kaçarken buraya düştü yolum.. Şimdi ne yazdığım yerlerdeyim, nede paylaştığım turuncu aşk'ım dediğim evimdeyim.. Dedim ya çok şey değişti.. Şuanda yazmak gelmiyor içimden, her ne kadar dilimin ucuna gelip parmaklarımın ucuna insede cümleler engel oluyorum içimdeki çığlıklara.. Belki birgün anlatırım.. Ama şimdi değil, daha durgun bir gün de.. Eğer şimdi anlatırsam göz yaşlarım yazılarımı yıkar, siler, yok eder.. Sadece hiç tanımadığım birinin omuzunda saatlerce, günlerce ağlayacak kadar doldu yüreğim, hiç tanımadığım bir sese hıçkırarak sarılabilirim.. Biraz dinlenmeliyim..            Yine geleceğim..  Mutlaka..

6 Kasım 2010 Cumartesi

Hastalık Mevsimi :s

Malum aylardan kasım ama şarkılardaki gibi bir kasım değil bu hastalık mevsimi kasım :) Kaç gündür oğlumla değiş tokuş yaparak yaşıyoruz bu mevsimi, tam o iyileşti derken ben, ben iyleştim derken onunkisi tekrarlıyor malesef.  Kurtulamadık gitti. Burun akıntısı var, boğaz ağrısı berbat bi durum, öksürük fevkalade zaten ( geceleri tavan yapmakta ) ateşte sağolsun bu kış gecesinde iyi ısıtıyor bizi :)) Allahtan ikimiz aynı gecede ateşlenmiyoruz :))) Anlayacağınız 1 hafta 10 gündür hastalıkla uğraşıyoruz ikimizde hasta olduğumuz için doktora da gidemedik malesef eşimde  çok yoğun bu aralar fırsatı olmadı evdeki ilaçlarlada tedavi olamadık kısacası, nihayetinde bugün gittik doktora ilaçlarmızı aldık kullanmaya başladık umarım kısa sürede ayaklanırız hiç çekilmiyor çünkü. Uzun süredir yok olmamı nedeni buydu yani yoksa biryerlere gitmedim buralardayım :))

27 Ekim 2010 Çarşamba

TuRuNcU AşKıMmMmM :)

Evet aynen öyle çok seviyorum bu rengi elimde olsa gökyüzünü, denizi, ağaçları birçok şeyi TuRuNcU yapardım :) Hayatımın rengi diyebilirim kısaca. Hayatımın rengini elimden geldiğince kullanmaya çalışıyorum hayatımda :) Resimdeki vazonun tüm dizaynı bana ait :)) renkli kumlarla şekil verip çiçekleri kendim seçtim renkleri missss gibi koku saçıyor hayatıma :) ufak tefekte olsa benim için çok büyük bir önemi var turuncularımın :)) Perdemi çok ama çok seviyorum yağmur damllarını anımsatıyor bana ama turuncu yağmur damlalarını :) odamın tam görüntüsünüde resimledim facebooktaki albümlerimde bile var :)))diğer ayrıntılarıda ekleyeyim hemen aslında herşey bu turuncu polarlar yüzünden oldu :) Kanepelerim için turuncu polar almaya karar verdim ve alıncada perde almak zorunda kaldım çünkü önceki perdemle uyumsuz oldu örtülerim :) tabi birde vazo gerek dedim :)) halım kaldı bir tek aslında onda da ufak çizgilerle turuncular var hiç uyumsuz değil yani :)


Siz beğendiniz mi peki :)




20 Ekim 2010 Çarşamba

Hayatımın Fon Müzikleri ( MiM )


Dün yazmıştım biri beni mimlesin diye :) sağolsun canım berrinim beni hemen mimledi ilk yorumunda :)) teşekkür ediyorum kendisine malum ikimizde aynı burçtanız ortak birşeyler çıkıyor :) aynı müzkiler değil belki yayınladıklarımız ama çoğu zaman aynı şeyleri sevdiğimizi biliyorum. Fon müziği deyince aklıma ilk gelen suavi'den kalanların ardından geliyor birde ömer faruk tanbilek'ten ı love you var onu bulamadım ama suavinin kalanların ardında şarkısını ekliyorum. Üç müzik ekleme hakkımız olduğuna göre de bir tane de hareketli eklemeliyim diye düşünürken aklıma bayıldığım dinlemekten hiç bıkmadığım hatta dinlediğimde dans etmeden duramadığım bir parça ekleyceğim şimdi :) Eminim sizde beğeneceksiniz :) Bende mimi kimseye paslamıyorum arkadaşlar isteyen herkes yayınlayabilir fon müziklerini çünkü gerçekten güzel bir konu bu mim :) Ben hem zevk aldım hemde hüzünlendim seçimlerimi yayınlarken, teşekkür ederim Berrincim.

Beni coşturan, yerimde duramadığım :) Azul Azul La Bomba :))



Gözlerim dolmadan dinlemediğim ise; Suavi Kalanların Ardından..

19 Ekim 2010 Salı

BİRİ BENİ MİMLESİN DE KENDİME GELEYİM YAHU :)))


Selam dostlar evet biri beni gerçekten mimlesin de kendime geleyim en son ki yazımı yazalı kaç ay olmuş senesi geliyor neredeyse :))) rezil bir durum cidden :D Berrinimin msjını okudum az önce 3 gün daha bakmasaymışım 1 ay daha geçecekmiş msjının üstünden :)) Evet şimdi gerçekten güzel bir mimi olan varsa istiyorum sizden ki kendime geleyim dökeyim içimdeki kurtlarımı :) özledim..

Bu arada bu kızı neden koydum tam ben gibi geldi :)))) kova burcuyum ya ben kovası elinde melül melül bakıyor hayata :)))Gerçi bu kova değil toprak bi testi gibi ama olsun bana anımsattığı önemli sonuçta :)

8 Nisan 2010 Perşembe

Ay'lar sonra ve öylesine...


En zor olanı seni beklemek geleceğini dahi bilmeden.. yollarına bakmak saatlerce, bir köşe başından dönüşünü gözlemek.. ''bana geliyor'' diyememek en zoru, benim olmadığını bilmek belki de.. Öylesine bir sevda işte ne başı ne son var olan bir yarımkalmışlık sadece...

16 Ocak 2010 Cumartesi

İkiside Misss ama birini seçmelisin :)

Sadece tek bir soru;
Türk Kahvesi Mi?
Nescafe Mi?
Biliyorum ikiside missss gibi lezzet saçıyor. Bende arada kaldım açıkcası :) Biri efkârlandırırken diğeri efkâr dağıtıyor, biri düşündürürken diğeri güldürüyor. Biri içini ısıtırken diğeri anıları ısıtıyor... Gördüğünüz gibi aradaki farklar biraz tezatlı yani işiniz zor. Hadi cevap bekliyorum :)




Nescafe Mi ?





Türk Kahvesi Mi ?

12 Ocak 2010 Salı

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi...

müzik - kayahan bİr aŞk hİkayesİ | izlesene.com



Bazı şeyler vardır yaşamasanda yaşanmışlığı kılar hayatına. Paylaşmasanda vardır aslında. Rüya yada hayal bir şekilde bir iz bırakmıştır sende ve bunu içinde yaşatırsın ömrün boyunca ta'ki öldüğün güne kadar, öldüğün gün terk eder seni. İşte bu şarkıda benim için öyle, yaşamadığım ama yaşanmışlığına inandığım şeyler var içinde. Söz, müzik ve şiir. Tam anlamıyla muhteşem.
Eminim hepinizin gözleri dolacak, minicikte olsa birşeyler bulacaksınız, tek bir kelimesinde bile...

18 Aralık 2009 Cuma

Nasıl mı seviyorum?


Nasıl mı seviyorum?
Seviyorum işte, küçük bir çocuğun ellerini tutmak gibi seviyorum hemde. Aynı öyle seviyorum, bir o kadar küçük ama sıcak, güvenli, huzur dolu bir halde seviyorum. Deniz kenarında kıyıya vuran dalgalar gibi seviyorum, deli deli, hırçın, köpük köpüğe çoşan sevdamla seviyorum. Güneşin yakıcı, ısrarcı, tutsak turuncusu gibi seviyorum. Kalemimdeki siyah gölgeler gibi seviyorum. Gecenin zifiri karanlığındaki gibi karanlıklarımla, esrarımla seviyorum.
Gözünden akan bir damla yaş misali bir anlık değil sevgim, sevmenin ne demek olduğunu ben çok iyi biliyorum ama anlatamıyorum... Sadece tarif ettim...

1 Aralık 2009 Salı

Aşkımın,Eşimin,Canımın Doğum Günü...



Bugün hayatımın anlamının doğum günü. Seni çok seviyorum bitanem. İyi ki doğmuşsun ve benim eşim olmuşsun :) Nice yıllara tatlım...

26 Kasım 2009 Perşembe

İYİ BAYRAMLAR :))


Bütün arkadaşlarımın kurban bayramını kutluyorum. Tüm sevdiklerinizle sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmenizi diliyorum. Benim misafirlerim var kayvalidemler geliyor sanırım 4 gün yokum :) Fırsat bulup bloguma bakabileceğimi sanmıyorum kaçamak yapabilirsem ne mutlu :) Tekrar iyi bayramlar arkadaşlar. Sevgiler...

24 Kasım 2009 Salı

Öğretmenler Günü ve Kardeşimin Doğum Günü :)







Bugün hem çok değerli öğretmenlerimizin günü, hemde sevgili kız kardeşimin doğum günü. İnşallah birgün kız kardeşim de öğretmen olur ve bu güzel günü her iki anlamdada kutlamış olur :))
Bizi yetiştirmekte emeği geçen tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. Emeğiniz çok fazla...
Ve sevgili kardeşim, doğum günün kutlu olsun sen şuanda okuldasın :) akşama kutlama yapacakmısınız hiç bilmiyorum. Ama ben hediyeni aldım henüz sana gönderemedim en kısa zamanda göndereceğim. Bu yazıyı yazıyorum sen şubat tatilinde yanıma geldiğinde sana da okutacağım :)
Aramız her ne kadar sıkı fıkı olmasada seni seviyorum biliyosun :))
İyi ki doğdun, iyi ki 10 yıl sonra pabucumu dama attın :))))

18 Kasım 2009 Çarşamba

6 Ay Sonrası Ve Bir Mim :)))


Yazıma besmele çekerek mi başlasam ne yapsam :)) Cinlerimi dağıtayım istiyorum :) Ki kendileri hayatıma yerleştiler 6 aydır gelemedim kendime. Şimdi fark ettimde yazmak ne iyi geldi :) Hadi hayrılısı...
Evet asıl konumuza dönüyorum sevgili arkadaşım Berrin sevdiğim ve sevmediğim kokular hakkında mimlemiş. Bende birkaç günlük rötardan sonra daha fazla geciktirmden bugün, hemen, şimdi yazayım dedim :))

İlk olarak sevmediğim kokuları yazmak istiyorum sonu güzel olsun diyerek...

İlk aklıma gelen ter kokusu oldu kazara yanımdan geçerek arkasına o berbat kokuyu bırakanlardan nasibi almak hiçte hoşuma gitmez. Küf kokusunu da hiç sevmem. Ayrıca ekşimiş süt tarzı kokulardan tiksinirim. Bu arada et yemeğinin pişerken yaydığı koku ve yanık kokusuda midemi bulandırır. Rakı kokusu berrinin dediği gibi benimde tüylerimi ürpertiyor :)) Düşünüyorum ama sevmediğim kokular çok değil sanırım yada şuanda aklıma bu kadar geldi :)

Gelelim sevdiğim kokulara, hazır olun bunlar bir hayli fazla çünkü :)))

İlk olarak aklıma gelen hastası olduğum misss gibi Türk kahvesi, dayanamadığım lezzet bitter çikolatamın kokusu, vanilya kokusu, tarçın kokusu, çiçeklerden gül ve karanfilin kokusu, oğlumun, canımın kokusu içime çeksem doyamayacağım bir koku onunkisi...
Denizin o serin kokusu, uhu, aseton, benzin kokusu [ tinerci değilim merak etmeyin :))) ] parfüm kokuları, salatalık, domates kokusu, çam kokusu, muz kokusu, kavun kokusu, çilek kokusu, yaprak sarmasının kokusu ımmmm :), yağmurun toprakta bıraktığı koku, Şarap kokusu içmeden sarhoş olurum :)) Birde yaptığım bulgur pilavının kokusunu içime çekerim hep :)
Deterjan koklarına da severim. Sanırım bu kadar, aklıma şimdilik bunlar geldi. Berrin'ime çok teşekkür ediyorum bu güzel mimi için. 6 ay aradan sonra beni tekrar bloğuma kavuşturdu :))
Beni oldukça düşündüren bir mim oldu :) zevk aldım yazarken.
Sevgiler hepinize......






10 Mayıs 2009 Pazar

Anneler gününüz kutlu olsun...


Tüm annelerin bu güzel gününü kutluyorum. Allah yavrularınızdan ayırmasın. İyi ki annemiz var, iyi ki anneyiz...

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Kuzum 3 Yaşında :)


Dün bir türlü fırsat bulup yazamadım bloguma. Dün kara kuzumun doğum günüydü. 7 Mayısı 08.05.2006'ya bağlayan gece 00:30 da aldım oğluşumu kucağıma. Daha dün gibi... 29 haftalık doğmasına rağmen gayet sağlıklı bir bebekti. Anlaşılan iyi beslemişim :))) Şimdi kocaman oldu. Zaman hızla geçiyor anlaşılan :) Küçülüyor kıyafetleri, her yıl bir sürü kıyafeti rafa kaldırıyorum :) Bizlerde bir değişiklik yok tabi ki olsa olsa kavuşmayan pantolon belleri oluyor nedense :))) Neyse nerden nereye geçtim :)
Özel bir planımız olmadı dün akşam ama kendim pasta yaptım oğluşuma 3 tane mum diktik üstüne 2 kez yakıp üfledik :) oyun haline getirdi mumlara üflemeyi :) Hediye olarakta parka gittik bugün. Zira oyuncak araba almaktan evimiz galeri haline geldi nerdeyse bu nedenle oyuncak almaktan vazgeçtik. Ve böyle daha mutlu oldu.
Pastamızın resmini çekmek aklıma gelmedi ama kuzumun kreşte çekildiği son resmi ekleyeceğim yazıma :) Kreş dönemleri bitti geçen hafta biz zaten son 2 haftasına katılamamıştık. Porselen tabaklara resimlerini basmışlar çok güzel olmuş. Çarşamba günleri veda eğlenceleri vardı bütün kreş öğrencilerine birer boyama kitabı ve o tabakları hediye ettiler. Son olarak iyi ki oğluşumu dünya ya getirmişim diyorum. Ve herkesin bu duyguyu tatmasını diliyorum.

Canım oğlum seni çok seviyorum... Ömrüm senin ömrün olsun....